Can Atalay Kimdir?
Can Atalay, bankacı bir anne ile muhasebeci bir babanın tek çocuğu olarak 1976 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Tam ismi Şerafettin Can Atalay şeklindedir. Adındaki “Şerafettin”, onun siyasi bir figür olacağının adeta ilk işareti olmuştur. Zira 1971 yılında siyasi bir suikastla öldürülen Türkiye İşçi Partisi Amasya İl Başkanı Şerafettin Atalay’ın yeğenidir. Şerafettin ismini amcasından almıştır. Yazımızın devamında Can Atalay kimdir sorusunun detaylı yanıtını bulabilirsiniz.
Can Atalay Eğitim Hayatı
Çocukluk ve gençlik yıllarının önemli kısmı Kadıköy’de geçmiştir. Anne ve babasının entelektüel çevresi sayesinde geçmiş dönemlerin çok özel isimleri ile erken yaşlarda tanışma ve sohbet etme imkanı yakalamıştır. Yaşar Kemal, Aziz Nesin ve Can Yücel bu isimlerden öne çıkanlardır.
Lise eğitimini tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girmiş ve buradan mezun olmuştur. Mezun olduktan sonra uzun yıllar avukatlık yapmış ve hukuki mücadelesi ile kısa sürede sivrilmeyi başarmıştır.
Mesleki Kariyeri
Hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra kendini bu alanda geliştirmeye odaklanan Can Atalay, bir dönem NTV’nin hukuk departmanında çalışmıştır. Ancak özellikle amcasının siyasi geçmiş olması ve adını ondan alması nedeniyle siyasetten uzak kalamamıştır. Araştırmacı gazeteciliğe yönelmiş ve bir dönemde Türkiye’de gündem olan olaylarda yer almıştır.
Geçmiş dönemde Gülen Cemaati olarak bilinen yapının devlet kurumlarına sızdığına dair bir kitap yazan ve yazdığı kitap nedeniyle yargılanan Ahmet Şık’ın avukatlığını üstlenmiştir. Kitaba dair yapılan eylemlere katılmış ve gündem olan olaylardaki mağdurların avukatlığını yapmıştır. Avukatlık yaptığı bazı olaylar şu şekildedir:
- 301 madencinin öldüğü Soma faciası
- Ermenek maden kazası
- Adana öğrenci yurdu yangını (11 öğrencinin öldüğü, 24 öğrencinin yaralandığı yangın)
- Çorlu tren kazası
- Hendek havai fişek fabrikası patlaması
- Validebağı Korusu’nun yapılaşmasının engellenmesi davası
Toplumsal olayların neredeyse tamamında yer alan Can Atalay, Gezi Olayları sürecinde de aktif rol oynamıştır. Olayların yaşandığı dönemde ve daha sonra parka ilişkin planlarda hukuki mücadele yürütmüştür. Gezi Parkı Planları’nı Danıştay’a taşıyan ve iptal ettirilmesini sağlayan isimlerden biridir.
Mesleki kariyeri, Gezi Parkı Olayları nedeniyle önemli darbe almıştır. Olaylara ilişkin yapılan soruşturmada gözaltına alınan Atalay, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs ile suçlanmış ve 25 Nisan 2022 tarihinde 18 yıl ceza almıştır. Cezası 28 Eylül 2023’te onanmıştır. Bu karar, Can Atalay’ın siyasi kariyerinin de adeta başlangıcına giden anahtar olmuştur.
Siyasi Kariyeri
Can Atalay, Türkiye İşçi Partisi tarafından 2023 yılındaki genel seçimlerde milletvekili adayı olarak gösterilmiştir. Seçimlerin yapıldığı 14 Mayıs 2023 tarihinde Atalay’ın cezası kesinleşmediği için adaylığı YSK tarafından kabul edilmiştir. Türkiye İşçi Partisi, Atalay’ın milletvekili olmasını sağlayarak hapishaneden çıkarmayı hedeflemiştir.
Seçimlerde Hatay’dan milletvekili seçilmiş ve 28.dönem vekili olarak TBMM’ye girmeye hak kazanmıştır. Bunun ardından tahliye edilmesine yönelik Yargıtay’a başvuru yapılmış, ancak bu başvuru reddedilmiştir. Ret kararına yapılan itiraz da kabul edilmemiştir. Tahliye edilmeyen Can Atalay, bu defa Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş ve başvuru haklı bulunmuştur. AYM kararı Resmi Gazetede yayımlanmasına rağmen uygulanmamıştır.
Yaşanan olaylar adeta bir yargı krizi haline gelmiştir. Yargıtay tarafından AYM üyeleri hakkında suç duyurusu yapılmış ve yüksek yargıda gerilim artmıştır. Tüm bu kriz, Can Atalay’ın milletvekilliğinin 30 Ocak 2024 tarihinde düşürülmesi ile sonlanmıştır. Ancak daha sonra yeniden AYM’ye başvurular yapılmış ve yargı kanadındaki anlaşmazlıklar sürmüştür.
Puzmy tarafından edinilen bilgilere Can Atalay, uzun zamandır hayatını hapishanede devam ettirmektedir. Halen Silivri Cezaevi’nde bulunmaktadır.